MARİF EL-ER DEM

ALFABETİK SIRA: A,D,E,F,İ,L,M,O,R,S    


A

Amas: Yardım et! Mutlak doğru, su silosu demedir. Biz bu durumu, amas ifadesi ile belirtiyoruz.

Alem: Mutlak doğru, olmaz, meyve denizi, demedir. Bayrak.  

Arif: Eğitimci. İstedik davranışlar edindirmeyi amaçlayan eğitimli kişi.  

Adil: Adalet sahibi, doğruluktan şaşmayan kimse.

Amil: Amil kelimesi yapan, eden, bir işin gerçekleşmesi ya da bir şeyin meydana gelmesinde etkin rol oynayan kişi demektir. Kelimenin yan anlamı ise, bir şeyi sil baştan üreten, imal edendir. Tüm ustalar ve mucitler, amil olarak nitelendirilir. Bunun dışında inşaatın yapımından sorumlu olan kalfalar için de aynı kelime kullanılır.

Asil: İyi ve yüksek duygularla yapılan. Asil veya soylu, bazı kültürlerde toplumun ayrıcalıklı en üst katmanına mensup kişi. Doğuştan veya hükümdar buyruğuyla, bazı ayrıcalıklara sahip olan ve özel unvanlar taşıyan kimselere denir. Asil olma durumuna asalet veya soyluluk denir. Pek çok toplumda soyluluk ebeveynlerden çocuklara geçer.

Afili: Gösterişli ve çalımlı anlamlarına gelmektedir. Günümüzde bu sözcük daha çok; hoşumuza giden, bizlere gösterişli veya fiyakalı gelen, beğendiğimiz şeyleri, insanları tanımlarken kullanılır. 

Alil: Hastalıklı ve sakat olarak belirtilir. 

Aril: Organik kimyada bir aril, aromatik bir halkadan, genellikle fenil ve naftil gibi aromatik bir hidrokarbondan türetilen herhangi bir fonksiyonel grup veya ikame edicidir. 

Dares: Bir kimsenin arandığı zaman bulunabileceği, genellikle oturduğu yer; bir kuruluşun bulunduğu, tanımlanabilecek yer. Bir gönderinin üzerine yazılan, alacak olanı ve bulunduğu yeri belirten yazı.

D

Demis: Yardım etme! Dağ meyvesi, deniz nimeti silosudur. Kısaca, demis ifadesi bu durumu dile getirir.

Ded: Baba

Desed: İstiflenmiş, on ikilik birlik.  

Demed: Şiir 

Deme: Deyim 

Dires: Atasözü 

Deres: Öğretici bilgilerden oluşan yekün.  

Dimes: Birikim, tasarruf.  

Adire: Yuvarlak, üç yüz atmış derecelik çember. Konut şekli.  

Desem: Popülasyon içinde bitkisel ürünlere verilen ad. Mesela, kekik, nane, marul gibi.  

Dere: Akarsu. Devamlı akışı olan bir kaynaktan beslenen, küçük akarsu yatağı. 

Dor: Kapı. Mecazi; az olan mutlaklığın(doğru) oluşturduğu finansal duvar.  

Dama: Altmış dört kareye bölünmüş bir zemin üzerinde on altışar taşla iki kişi arasında oynanan bir oyun. Bir işi daha ileriye götürecek gücü kalmamak, bir işte olanaklarını tüketmek. "İş evin içine gelince dama dedik, para bekliyoruz"

E

Em emesar: Ne acaip yardım etti.
Emesar: Daha çok yardım eden.
Er: Erkek, asker

Emes: Meyve saklama ve muhafaza şekillerine verilen ad.  

Eseme: Mantık, akıl yürütme.  

Remod: Bitkilerin üretim ve yetişme şart ve koşulları. Mesela, Narenciye ürünleri Akdeniz İklimi'nde yetişmektedir.  

Efe: Zeybek yiğidi, yiğit, zeybek. (Anadolu'nun kimi yerlerinde) ağabey.

F

Fas: Sekiz sesten oluşan dizi. Do'dan başlayıp diğer Do'ya kadar olan uzaklık.  

Fos: Geçersiz duruma düşme. İddia edilen herhangi bir durumdan ötürü, ileri sürülen savın geçerliliğini yitirmesi hali.  

İ

İmal: Ham maddeden yeni ürün elde etmek anlamına sahiptir. Hammadde kullanılarak elde edilen tüm ürünler, imal etmek olarak adlandırılıyor. 

İrade: Harekete geçme gücü ve yeteneğidir, fiilin gerçekleştirilmesinde belirleyicidir. İrade kişiyi fiile yönlendirmekte, fiil de iradeye bağlı olması bakımından gerçekleşme imkânı bulmaktadır. Her ne kadar irade fiilden önce geliyorsa da fiil sürecinde de onunla birlikte olan, onunla bütünleşen bir faaliyettir. 

İleri: Uzak mesafe. Gelişme. Mecazi, birlikte olma güneş meyvesi.  

İle: Birlikte. Mecazi, nimet olmaz, meyve demedir. İfadeleri birliktelik anlamı ile tümlemedir.  

İde: Fikirsel done. Düşünce yoluyla elde edilen ve kavramsal bir içerik taşıyan anlam bütünlüğü.  

İmar: Kökeni Arapçaya dayanan bu kelime, bayındırlık anlamına geliyor. İmar etme; canlandırma, şenlendirme anlamını taşırken bayındır etme de yapılaşma, hayat şartlarına uygun hâle getirme ve şehirleşme anlamlarında kullanılıyor. 

İma: Üstü kapalı bir biçimde belirtme, dolaylı olarak sezdirme. Açıkça belirtilmeyen, dolaylı olarak anlatılan, sezdirilen şey.

İmam: Cemaate namaz kıldıran kimse. İslamlıkta mezhep kuran kimse.

L

Le emis: Yardım etmesin.
Li emis: Yardım etsin.
Lema emis: Asla yardım etmeyecek.
La emis: Yardım etmeyecek.
Lemam emis: Hiç yardım etmedi. 

Lem emis: Yardım etmedi. Lem, olumsuzluk ifadesidir. Olmaz, meyve denizi demedir. Emis ise meyve, deniz nimeti silosu şeklinde ifade edilir. 

Lodas: Değerli emtialarla oluşan ifadelere verilen ad. Tüketim faaliyetlerini tasarruf ederek oluşan meblağın, zaman olarak, değerli nakitlerle, tümlenmesidir.  

M

Mal emesar: Acaip yardım etti.
Masas: Çok yardım eden.
Masa aram: Yardım etmeye mensup.
Mas aram: Yardım etmecik.
Mis aram: Bir türlü yardım etmek.
Mes aram: Bir kere yardım etmek.
Mi mesar: Yardım edici bir alet.
Me mesar: Yardım edecek zaman, mekan.
Ma emis: Yardım etmiyor. 

Mamas: Yardım olunmuş. Su; su silosu ise mamas ifadesi ile kullanılır. Kısaca; su, su silosu demedir. 

Masir: Yardım edici. Su, silo nimeti güneşi ise masir ifadesi kullanılır. Kısaca; su, silo nimeti güneşi, demedir.

Masar: Yardım etmek. Su, zaman güneşi ise masar ifadesi ile dile getirilir. Kısaca; su, zaman güneşi demedir.

Mesar: Yardım eder. Deniz, zaman güneşi ise mesar ifadesi ile dile getirilir. Kısaca; deniz, zaman güneşi demedir.

Masara: Yardım etti. Su ve zaman ile güneş tanrısı bir araya gelirse, su zamanı güneşi oluşur. Biz bu durumu masara ifadesi ile dile getiririz.

Mam: Ana
Madam: Bayan

Masa: Çeşitli amaçlarla kullanılan işlevsel tasarım, su saati

Mada: Dağlık bölgelerde su çıkan kaynaklar
Madara: Bozulma
Masal: Hikaye
Marife: Hüner
Ma: Su
Mes: Silo edilebilir, su meyveleri
Me: Su meyvesi, deniz
Meris: Teşekkür ederim
Merid: Deniz güneşinin hakim olduğu dağlar 
Mera: Otluk

Merad: Otluk bölgelerin oluşturduğu dağlık alanlar

Mered: Sevilmeyen, hoş olmayan
Medar: Deniz evi
Medime: Güzel
Medil: Deniz ile ilgili, denizsel
Med: Uzatma

Mamide: Yemek, ziyafet. Üzerinde yemek bulunan sofra.

Meram: Esas ifade, asıl anlatılmak istenen. 

Medim: Deniz Gölü. Metin. Yakışıklı

Marife: Hüner, beceri.  

Mar: Sağlık, afiyet.  

Mader: Anne, çocuklu kadın.  

Marif: Eğitim. İstendik davranışlar edindirme faaliyetleri.  

Milem: Süt. Deniz mesafesinden oluşan tuzlu su. Mecazi; siloya kap koyup göz vererek, ticaret yapmaktır.  

O

Olem: Doymak olmaz, meyve denizi, demedir. Cami.  

R

Arimil: Güneşin oluşturduğu silonun deniz mesafesi olarak ifadesidir. Arimil de esas olan güneş alma oranıdır. 

Remis: Deniz kıyısında yetişebilen silo edilebilir, dağ meyvesi.  

Risale: Kitap. Herhangi bir konuda bilgi veren veya anlatı oluşturan eser. Güneş nimetinden silo ile mutlak doğru; olmaz diyerek, oluşan meyve (semere).  

Resim: Varlıkların, doğa görünüşlerinin kalem, fırça ve boya gibi araçlarla bez, kâğıt vb. üzerinde yapılan biçimi. Bu işi yapabilmek için gereken yöntemleri öğreten bir güzel sanatlar dalı.

Resimi: Devletin olan, devlete ait, devletle ilgili.  

Ra: Mısır mitolojisinde güneş tanrısıdır. Kutsal merkezi Heliopolis'tir. Genellikle başında bir disk bulunan şahin kafalı insan biçiminde canlandırılmıştır. Eski tanrı Atum'la bir tutularak; IV. sülale döneminde devlet tanrısı olmuştur. 

S

Sadem: Yalınlık, sadelik. 
Saded: Mutluluk. 

Silem: Silo nimeti (deniz), olmaz, meyve denizi, demedir. İkame ürün. Mesela, ekmeğin ikamesi, armuttur. 

Selad: Sepet, içine ürün konan örme kap.

Sade: Yalın, düz. Mecazi olarak, zaman, dağ meyvesidir, anlamına gelir. 

Semil: Silo meyvesinden oluşan deniz mesafesi. Kadastro. Belli bölgelerdeki, ürün yetiştiriciliğine uygun, küçük iklim alanları. Kadastro mühendislerinin silo edili ürünlerdeki deniz olma halini, tetkik etmesi veya tecrübe etmesi gerekir. Tetkik ve tecrübe, silo muhafaza yöntemleri ile aras alanların semeresel boyutunu ekonomiye kazandırır. Bu yüzden, semil edimi, önem arzeder. 

Sored: Cevap. Herhangi bir suale verilen yanıt. Silonun doymuş halinden olan güneş, meyve dağı.

Safa: Müzikte notalara verilen ad. Notaların diziliş şekli. Toplamda yedi nota vardır. Bunlar; do, re, mi, fa, sol, la, si, do, şeklindedir. 

Side: Deniz kenarlarında, yerleşmeye uygun küçük ve büyük girintilere verilen addır. 

Samimi: İçtenlikli, içten. Açıkyürekli, candan.